Mevli-i Nebi ve Camiler Haftası Kutlandı.

Mevli-i Nebi ve Camiler Haftası Kutlandı.

Okulumuzda Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında 26 Ekim günü İlçe Vaizi İsmail ÖZKAN'ın Peygamberimiz,Özellikleri ve Örnek Ahlakı üzerine verdiği konferans verimli geçti. Öğrencilerimizin hazırladığı, 29.09.2023 tarihinde sunumu yapılan Mevlidi Nebi Programı da çok anlamlıydı. Program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.  Program açılış  konuşması Okul Müdürümüz İslam ÖZKUL tarafından yapıldı. Programda, 6/E sınıfının Oratoryo Gösterisi, Sinevizyon Gösterimi ve Naat/şiirler yer aldı. Program İlahi korosunun güzel seslerinden İlahiler ile sona erdi.

1- 7 Ekim Camiler Haftası kapsamında da Sümerler Camii Ziyareti ile Cami ve Din Görevlileri ile ilgili öğrencilerimiz detaylı bilgilendiler.Ayrıca İlçe Müftülük ziyareti ile de haftanın anlamlı meşguliyet alanına bir hatırat eklenmiş oldu.

05.10.2023 111

 

Mevli-i Nebi Açılış Konuşmasında Okul Müdürü İslam ÖZKUL:

 

"Gül,gel…

Güle gel,

Güle güle gel,

Gül,git…

Güle git,

Güle güle git…

Gül,

Gül al,

Gül ver,

Gülü,Gülü ver,

Gül…

Gül… Gül ki;

Gül çehrende binlerce gül açsın.

Gül bahçesi gül yüzünden, yüzünde açan binlerce gül, sevgi dağıtsın.

Sevgiyle bakıyor, gülü görüyor, gül gibi görüyorsan, sen bahtiyarsın.

 

Kutlu doğum haftası münasebetiyle Meliha Ercan Ortaokulu olarak düzenlediğimiz haftanın açılışı ve Mevlid-i Nebi programımıza “hoş geldiniz, Hoşa geldiniz, şeref verdiniz…”.

Teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkür eder muhabbetle selamlarım. Esselamu aleyküm e rahmetullah...
26 Eylül – 3 Ekim 2023 tarihleri arasında, bir haftaya yayılarak kutlanacak olan “2023 Mevlid-i Nebi Haftası” nın kutlu olmasını temenni ederken, Hz. Peygamberimizin getirdiği EVRENSEL MESAJI anlamamıza vesile olmasını niyaz ediyorum.

Kıymetli öğretmenlerimiz ve Sevgili Öğrenciler;

Hepimizin malumu olduğu üzere Mevlidi Nebi; Kutlu doğum, şerefli doğum demektir. Bu doğum, bir devrin kapanıp, yeni bir devrin doğuşudur.

Hakkın ve adaletin, zulmü ve haksızlığı boğuşudur.

İlmin, irfanın cehaleti ve bağnazlığı kovuşudur.

Kutlu doğum, Risâlet zincirinin son halkası olan Hz. Muhammet (S.A.V) dünyayı teşrifidir. Evrensel mesajı insanlığa sunuşudur.

1447 sene öncesine uzanıyoruz,

Kölelik zihniyetinin hükümferma olduğu,

Özelde kadın haklarının, genelde de insan haklarının ayaklar altına alındığı,

Kız çocuklarının diri diri toprağa verildiği,

Kan davalarının, put perestliğin kol gezdiği bir dönem geliyor aklımıza…

Olumsuzlukların zirveye ulaştığı,

Kötülüklerin rekor kırdığı,

Zalimlerin ayakta, mazlumların sürünmekte olduğu,

Ahlaksızlığın ve ahlaksızların alkışlandığı; Güzel ahlak sahiplerinin hor ve hakir görüldükleri bir devir meşgul ediyor zihnimizi…

Kurtarıcı bekleyenler, bekleşenler, ümitlenenlerin azınlıkta olup, dünyadan ve dünyalıktan başka bir şey düşünmeyenlerin, zulümden haz duyanların, işkenceden zevk alanların, haksızlıktan neşe duyanların çoğunlukta olduğu bir asır geliyor gözlerimizin önüne…

İşte böyle bir dönemde olumsuzluklara dur diyecek; kötülüklere son verecek, zulmün yerine adaleti; cehlin yerine ilmi koyacak; hakkı, doğruyu haykıracak, kölelikten insanları hürriyete kavuşturacak bir liderin gelmesi hararetle bekleniyordu…

Nihayet beklenen lider, gözetlenen rehber dünyayı teşrif ederken takvimler 20 Nisan 571 i gösteriyordu.1447 yıl öncesi idi. Kameri aylardan Rebi’ülevvel ayının onbirini, onikisine bağlayan gecesi tan yerinin ağarmasıyla dünya nura gark oluyor, cihanın gerçek güneşi doğuyordu…

O anda Kisra’nın sarayı çöküverdi… Save gölü suyunu çekiverdi… Ateşe tapanların yıllardır yanan ateşleri bir anda sönüverdi. Dünyada benzeri harikulade olaylar oluverdi.

Şairin:    “Buldu hep derdine dermanını canlar bu gece, 
                           Nura gark oldu bütün kevnü mekânlar bu gece.”

dediği, gönüllerin şifası, dertlerin devası, Hakk’ın Muhammet Mustafa’sının dünyaya gelişiydi bu geliş…

Bu geliş farklı bir geliş… Bu doğuş farklı bir doğuş…

Bu doğuş İslam’ın nuru, hidayetin zuhuru, gönüllerin tuhurudur.(Günahlardan temizlenmek)

Bu doğuş Süleyman Çelebinin ifade ettiği gibi Dinin Sultanı, İlm-i ledün Sahibi, Peygamberler Peygamberi, Allah’ın Habibi’nin dünyaya gelişidir. 
Annesi Amine… babası Abdullah… Dedesi Abdülmüttalip… Eşi Hatice… Kızı Fatıma… Bebeklik, çocukluk, gençlik yılları derken kırk yaşına geliverme… Kırk yaşında iken vahye muhatap olma… “Oku” emriyle başlayan önemli bir görev. “Akrabalarını inzar et.”. Hitabıyla yüklenen bir vazife… 
Her türlü negatifliklerle dopdolu olan bir toplum üzerinde uygulama sorumluluğu…

Başlıyor tebliğe… Ama zorluklar onu bekliyor. Sıkıntılı, çileli bir süreç… İşkenceli bir hayat onu bekliyor…

Tüm tepkilere aldırmayan bir azim… Aldığı görevin üstesinden gelme kararlılığı…

23 yıllık bir görev süresi sonunda, hayatına kastedenler huzurunda diz çökecek hale gelmişlerdir.

Üç kuruşluk menfaati için cinayet işleyenler, O’nun eğitiminden geçtikten sonra mallarını Allah yolunda vakfedecek, canlarını bu uğurda feda edecek duruma ermişlerdi…

İştahları çekince canlı develerinin hörgüçlerini kesip kızartıp yerken, vicdanlarında en ufak bir rahatsızlık duymayanlar, O’nun kuşatıcı tebliğinden sonra karıncayı incitmeyecek şekilde merhamet sahibi olmuşlardır.

Haksızlığı, ahlaksızlığı, zulmü, eza, cefa ve işkenceyi meslek edinenler O’nun gelmesiyle değil insanları, hayvanları bile rahatsız etmekten korkar hale gelmişlerdir.

Bencillik, menfaatperestlik, dünya metaına iltifat etmek, ruhlarına işlemiş olanlar, diğergam olabilmişler, din kardeşlerini kendilerine tercih ederek ENSAR unvanını alabilmişlerdir.

Hayatına kastedenler, O’na birçok planlar yapanlar, yollarına dikenler dökenler, O’nun müşfik davranışları sonunda İslam’la şereflenip “Anam babam sana feda olsun YA Resulallah!..” diyecek şekilde “serdengeçti” olabilmişlerdir.

O’nun gelmesiyle insanlar, insan olduklarının farkına varabilmişler, insanca yaşamanın huzuruna ermişlerdir.

Çünkü O, rahmet ve merhamet timsalidir. Tevazu örneği, cömertlik misalidir. İyi bir lider, gerçek bir önder, son peygamberdir.

Yetime, öksüze, kimsesize kimse olmuştur… Yoksul ve muhtaçların imdadına koşmuştur. Altmışüç senelik ömründe kırılmış ama, kimseyi kırmamıştır. İncinmiş ama kimseyi incitmemiştir. Kendisini öldürmek isteyenlere bile dua etmiştir. Hayatı mazbut, ahlakı mükemmel, suret ve siretiyle insanları cezbeden bir dış görünüşe sahiptir.

“O yüz ki tevhit kaleminden bir satır. 
O yüz ki baktıkça Allah’ı hatırlatır.”

dediği gibi şairin gören gözün etkilendiği bir fiziki yapıya sahipti.

O iyi bir komutan,

Etkili bir hatip,

Adil bir hakim,

Uzman bir hekimdi.

O ,şefkatli, bir baba,

Merhametli bir koca,

Müşfik bir hoca idi.

O, sadık bir arkadaş,

Hoş bir yoldaş,

Mutlu bir eş idi.

            Ahlakı Kur’an ahlakı idi. Adeta yaşayan bir Kur’andı, Kur’an’ı anlamak isteyenler, O’nun hayatına, O’nu anlamak isteyenler de, Kur’ana bakmalıdırlar.

O’nun getirdiği ilahi kitap, en kutlu hitap Hz. Kur’an’dır. O Kur’an evrensel bir mesajdır. Geldiği günkü gibi terü taze kıyamete kadar da böyle kalacaktır.

Vahyin 1413. yıldönümünde O’nu anlamak bize düşen önemli bir görevdir. 
O peygambere layık ümmet olabilmek mühim bir vazifedir. 
Kur’an yolunda bir olmak,Tevhide gelmek,beraber olmak,ayrı gayrı olmamak,yaratılanı yaratandan ötürü sevmek,Kur’an-ı anlamak, Kutlu Doğum haftasında Hz. Peygamberi tanımak hedefimiz olmalıdır.

Tüm insanlığa kurtarıcı olarak gönderilen Peygamber Efendimiz bizlere sevgiyi, kardeşliği, insanlara iyilik yapmayı, ahlaklı ve dürüst olmayı, adaletli davranmayı öğütledi. ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ hadisiyle tüm insanların birbiriyle kardeşçe yardımlaşmanın, ‘İki günü birbirine eşit olan zarardadır’ hadisiyle de insanlığın huzuru için çalışmanın ve ilerlemenin önemini bizlere hatırlattı. İnsanlığın huzur içinde yaşayabileceği bir dünya için temel insani değerleri ortaya koyan Yüce Peygamberimizin  doğumu, tüm insanlık için karanlıktan aydınlığa çıkış ışıgıdır.

Bu arada programın hazırlanmasında emeği geçen başta Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerimiz Abdurrezzak ÇİFTÇİ,Sercan KAHVECİ,Emine  YILDIRIM’ Hocalarımıza ve destek olan tüm personelimize ve siz sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyorum.

Kitabımız Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz aracılığıyla insanlığa indirilmiş ve tebliğ edilmiştir. Hazreti Muhammed (S.A.V.), bütün insanlık için örnektir. Peygamberimiz, hayatı boyunca rahmet, sevgi, hoşgörü ve adalet gibi tüm erdemli değerleri kişiliğinde toplamıştır.  Ebedi hayatımızda onun şefaatine mazhar olmamız dileğiyle, Mevlid-i Nebi Haftasının başta okulumuz  olmak üzere, eğitim camiamıza ve tüm İslam Alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Saygı, sevgi ve muhabbetle…" dedi.

 

05-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-202305-10-2023