Şehitler Ölmez! Çanakkale Geçilmez!

Şehitler Ölmez! Çanakkale Geçilmez!

18 Mart Çanakkale Zaferinin 109 Yılı dolayısıyla öğretmen ve öğrencilerimizin hazırlamış olduğu program okulumuz Çok Amaçlı Salonunda gerçekleştirildi. Günün anlam ve önemi,Şiirler,Orotoryo,Video,Musiki Korosu ve diğer etkinliklerle Çanakkale ve ebediyete intikal eden tüm şehitlerimiz rahmetle anıldı. Duygu dolu anlar yaşanan programda "Çanakkale Geçilmez;Çanakkale Selamlanır! hissiyatı dolu dolu yaşandı. Programı hazırlayan öğretmen ve öğrencilerimize ve tüm katılımcılara gönülden teşekkürler.

Allah bir daha böylesi bir imtihan ile milletimizi sınamasın.(Amin)

19.03.2024 69

18 Mart Çanakkale Zaferi veŞehitler Günü dolayısıyla Okul Müdürü İslam ÖZKU konuşmasında:

"Bugün hem sevinç ve hem de hüznü birarada yaşıyoruz.

 Sevinçliyiz Çanakkale Geçilmez Destanını yazanlarla atalarımıza minnet duyuyoruz. Son kale Çanakkale !Çanakkale Geçilmez dediler ve dedirttiler.Allah O’nlardan razı olsun.

Bir taraftan da Şehitler Günü! Şehadete ulaşan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

 

Bizim Kültürümüzde;

 Mehmet adının,Mahmut adının,Ahmet adının Hazreti Peygamberimize atfen konulduğunu biliriz. Adına saygı ve  hürmet gereği O’nun adının anlamını ifade ettiği için Muhammed’in önce Mehemmed sonra Mehmet olarak,daha sonra da “Peygamber Ocağı” dediğimiz Asker Ocağına Mehmetçik olarak armağan etmiş kültürün çocuklarıyız.

Ölmek ! zor bir durum. Kimse ölmek istemez. Ancak şehit olanlar dünyaya dönüp tekrar tekrar şehit olmak isterlermiş.

 

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Aksine onlar diridirler ve Rableri yanında rızıklanmaktadırlar.” Ali İmran 3/169

Dönmediler..

Dönmeyi dahi düşünmediler...

 

109 Yıl önce Türk Milletini haritadan silmek üzere tüm dünya ne gücü varsa saldırdılar..

 

Merhum Mehmet Aki’in diliyle:

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir savaş!

“Ölüm indirmede gökler ve ölüm püskürmede yer” diye tabir edilen bir atmosfer!

 

Rakamları bile alt üst eden bir savaş...

Metrekareye 6000 mermi düşüyor.

600 milyonda bir ihtimal gerçekleşiyor;Mermiler havada çarpışıyor...

 

Cephede asker:

-Komutanım benim tüfek bozulmuş tetik basmıyor .. diyen askere

-Tüfek sağlam oğlum senin parmağın kopmuş... denilen yerdir Çanakkale!

Çanakkale vatandır,Geçilmez!

Çanakkale topraktır,Satılmaz!

Çanakkale ormandır, yakılmaz!

Çanakkale çevredir,korunur!

Çanakkale  milli kültürdür,milli ahlaktır,maneviyattır Çanakkale!

Tarihtir,Destandır,Devlettir Çanakkale !

Çanakkale geçilmez ve geçilemeyecektir de!

 

Konya ve İzmir Lisesi o yıl mezun vermiyor. Darulfünun (İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2500 9. Sınıf öğrencisi okulu bırakıp cephede şehit oluyor.

Öğretmeni,çiftçisi,köylüsü,eli silah tutan kim varsa hepsi ölmek için askere gidiyor.

Ölümü göze alan millet yeniden diriliyor.

 

 

 

 

 Bugün 18 Mart 2024. Çanakkale Zaferi’nin 109. yılını kutladığımız bugünde, sizi o zamanlara, savaş yıllarında yaşanan bir olaya şahitlik etmeye davet ediyorum. O günlerden bugünlere alacağımız çok fazla “insanlık ve ahlak” dersi var…       

    Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey belki de, “morfin“di. Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu.

    Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu. Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici.

    

Doktor ilk muayeneyi yapıyordu ve yaşama olasılığı olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandıkları askerlere ağrı kesiciyi yapıyordu. Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu.

    Yaralı asker getirilip, doktorun önündeki masaya konuluyordu. Doktor gelen yaralı askerleri kısa süre içerisinde muayene ediyordu. Muayenesi biten yaralı asker bağıra çağıra, ağlaya, inleye götürülüyor, hemen sıradaki yaralı masaya yatırılıyordu.

 

Doktor;

– “Bunu kaldırın…”, “Bunu kaldırın…”,

– “Hah tamam, bu ameliyat edilirse kurtarılabilir” diyordu.

    Ameliyat ile kurtarılabilecek askere, ağrı kesiciyi yapıyordu. Her askerin ağrı kesiciye ihtiyacı vardı ancak ağrı kesici yoktu. Sürekli olarak doktorun önüne yaralı askerler konup, kaldırılıyordu. Sırada bir sürü asker sedye üzerinde beklediğinden dolayı hızlı bir şekilde muayene yapılıyordu. Bu sırada doktorun önüne yaralı bir asker daha getirildi.

 

Doktor; “Bunu kaldırın” dedi. 

Yaralı askerden ise bir ses, “Baba…!”

Doktor “Şokta“…

    Doktor, sedyede yatan yaralı askerin yüzüne baktı. Eliyle yüzünü sevdi, baktı ki, öz Oğlu…! Öz evladı, Önünde perişan bir durumda yatıyordu. Doktor ise çaresizdi. Herkesin gözü doktorun üzerindeydi. Doktor bir elinde ağrı kesici, diğer eliyle oğlunun yüzünü silerek sevdi ve sedyecilere şöyle seslendi;

“Bunu gölge bir yere kaldırın..!”

    

Bu olayın ardından, doktor görevini bir başka arkadaşına devredip, ardından hemen yaralı askerlerin arasına koştu. Yaralı askerlerin arasına dalan doktor, çoğu askerin çoktan öldüğünü görüyordu. O arada az önce, ağrı kesici yapmadığı oğlunu buldu. Oğluna sarıldı, onu öptü ve gözyaşları içinde oğlunu kucaklayarak;

   

 “Oğlum beni ne olur affet oğlum, babanı bağışla, onu sana yapamazdım. O senin hakkın değildi oğlum. O senin hakkın değildi…” diyerek ayrılıyordu şehit olan oğlunun yanından. 

    Bu vatana nasıl bağlanmışlar, değil mi? Bu cennet vatanı, evlatlarından daha çok sevenler bugüne hazırladı. Belki de o günlerdeki doktorsuzluk acısından kaldı her anne babanın ağzında: “Yavrum doktor olacak” sözü.

Çanakkale !

Duruşlarını ifade edecek söz yok.Lisan yetersiz kalıyor. Düşmana karşı duruşlarını dahi ifade edemediğimiz 250.000 Şehit!

Çanakkale:

Bir Mustafa Kemal hediye ediyor milletimize.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizlere bağımsız bir ülke bırakan tüm şehitlerimizi saygı,minnet ve rahmetle anıyoruz.

Allah bu milleti bir daha böyle bir imtihanla sınamasın.

Ruları şad olsun." dedi.

19-03-202419-03-202415-03-202415-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-202419-03-2024